Vegan Derneği Türkiye ve Hayvan Hakları İzleme Komitesi, 100’den fazla hayvan türünün “av turizmi” talimatı ve Merkez Av Komisyonu kararları kapsamında öldürülmesini engellemek amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı’na dava açtı. Yürütmenin acilen durdurulması ve avcılığı düzenleyen karar ve talimatların iptali istendi.
07 Eylül Çarşamba, İstanbul – Vegan Derneği Türkiye (TVD) ve Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM), Tarım ve Orman Bakanlığı ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) tarafından hazırlanarak yayımlanan 2022-2023 Av Dönemi Merkez Av Komisyonu Kararı’nın, 2022-2023 Av Yılı Av Turizmi Uygulama Talimatı’nın, bu talimata bağlı Ek Kararın ve yeni Yaban Hayvanları Listesi’nin iptali için Tarım ve Orman Bakanlığı’na dava açtı.
Etiğe, hukuka ve Anayasa’ya aykırılık gerekçesiyle derneklerin iptalini istediği av düzenlemeleri iptal edilmezse, Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği’nın (IUCN) kırmızı listesinde “hassas” statüde listenen, nesli tehdit altındaki üveyik ve elmabaş patka gibi kuş türlerinin yanı sıra, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile ulusal mevzuat uyarınca koruma altında olan, nesli tükenen ve/veya Türkiye’ye endemik olan Anadolu yaban koyunu, yaban keçisi ve kızıl geyik gibi türler de öldürülecek.
Bu türlerin haricinde tilki, çakal, ada tavşanı ve yaban domuzu gibi kara memelilerinin yaşam hakkı da MAK kararlarıyla ellerinden alınacak.
Aynı zamanda “Popülasyonu yeterli bir seviyeye ulaştığında avına izin verilebilir” ibaresiyle listelenen ve “Hatay dağceylanı” (Gazella gazella) ve “Urfa ceylanı” (Gazella marica) gibi global düzeyde nesli tükenen ve Türkiye’den ayrıntılı envanter çalışması olmaksızın “istilacı tür” sınıfına sokulan Yeşil Papağan ve İskender Papağanı gibi büyük şehirlere yerleşmiş ve doğallaşmış türler de, bakanlığın yeni çıkardığı ve hangi kriterlere dayandırdığı belli olmayan Yaban Hayvanları Listesi kapsamında her an öldürülme tehdidi altında olacak.
Neler öne çıkarıldı?
Dernekler dava dilekçesinde, Türkiye çapında her yıl farklı türler için av karşıtı emsal hukuki kararlar alınmasına rağmen, av katliamının av şirketleri ve bakanlık tarafından etiğe ve hukuka aykırı şekilde yine sürdürüldüğünü vurguladı. Geçen yıl açılan iptal davaları neticesinde farklı illerdeki mahkemeler, bakanlığın sunduğu tüm savunmaları yetersiz ve tutarsız bulmuş olmasına rağmen, bu yıl bakanlığın yine hangi gerekçelerle ava izin verdiğinin açıklanması istendi.
Düzenlemelerde yer alan ve koruma altındaki türler dışında kalan yaban domuzu, bazı kuş türleri, tilki, kurt, ayı, tavşan, karaca gibi av listelerinde yer alan tüm türlerin de, nesli tükenme tehdidi altındaki hayvanlar gibi korunması için dava açılarak, yaşam hakkının tüm türler için savunulması gerektiği vurgusu yapıldı. Hukuki argüman olarak uluslararası sözleşmeler uyarınca koruma altındaki hayvanların habitatlarına başka bir türün avlanması için dahi olsa girilmesinin yasak olduğu, bunun aynı zamanda çevrenin de tahribatı anlamına geleceği öne sürüldü.
Uzman görüşü de sunuldu
Yaban hayat uzmanı Veteriner Hekim Gökçe Coşkun’un uzman görüşleri de dava dilekçesinde sunuldu. Son yıllarda gerçekleştirilen araştırmalar çerçevesinde, avcılığın yaban hayvanı popülasyonları üzerindeki olumsuz etkileri, yabanda yaşayan hayvanların yaşam alanlarına silahlarla girilerek hayvanların strese sokulduğu ve pek çok türün sağlıklı üremesinin engellendiği açıklandı.
Aynı zamanda avcıların yabanda yaşayan hayvanlar ile temasları sonucu insanlara yayılan bulaşıcı hastalıklara dair Türkiye’den ve dünyadan örneklere yer verildi. Anadolu yaban koyunu, kızıl geyik ve ceylan gibi hayvanların üretim sahalarında üretilip adeta “evcilleştirildiği”, ardından Bakanlık tarafından “zararlı” oldukları iddiasıyla ve “av turizmi” kapsamında kâr elde etme amacıyla avlanmalarına izin verildiği belirtildi.
Danıştay’dan geçen yıl karar çıkmamıştı
Açılan davada yürütmenin durdurulması kararı verilmesi, binlerce hayvanın yaşamını etkileyecek. Ancak geçtiğimiz yıl Danıştay’da Ankara Barosu ve İzmir Barosu tarafından Merkez Av Komisyonu Kararı’na ve Av Turizmi Uygulama Talimatı’na açılan davalarda av sezonu bitene kadar yürütmenin durdurulması kararı dahi verilmemişti.
Av sezonu bittikten ve hayvanlar öldürüldükten sonra geri dönüşü olmayacak bir zarar meydana geleceğinden ve açık hukuka aykırılık bulunduğundan hak savunucuları bu sefer Danıştay’dan derhal yürütmenin durdurulması kararının verilmesini bekliyorlar.
Av ihalelerine karşı da Türkiye çapında seri davalar açılacak
Bakanlık, dernekler tarafından iptali istenen düzenlemelerden biri olan Av Turizmi Uygulama Talimatı Ek Kararı uyarınca, bağlı olunan bölgelere göre avcılık şirketlerine “öldürme kotalarını” satmak üzere ihaleleri de düzenlemeye başladı.
Tür ayırt etmeksizin hayvanların yaşam hakkının satılık olamayacağından hareketle hukuki mücadelelerini sürdüren dernekler, MAK kararlarının ve Yaban Hayvan Listesi’nin yanı sıra, bu ihalelerin iptali için de önümüzdeki haftalarda barolar ve gönüllüler ile birlikte yürütmenin durdurulması talepli olarak iptal davaları açacak.
İlgili Ek Karar’da yer alan “yerli” avcı kotaları kapsamında aldıkları sertifikalar ile av sezonunun başlaması sonucu hayvanları öldürmeye başlamış iken, kotaların bir kısmı ise “devlet misafiri ve diplomat”lara ayrılmış durumda.