Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin’in gelişimine katkı sağlamak ve kente daha kaliteli bir hizmet sunmak adına katılımcı anlayışla gerçekleştirdiği “Sivil Toplum Buluşmaları”na devam ediyor.
Kongre ve Sergi Sarayı’nda emek örgütleri olan
sendikaların yönetici ve üyeleriyle bir araya gelen Başkan Seçer, sendikaların
eğitim, sağlık, çevre, ulaşım, ekonomi gibi kent hakkındaki
talep ve önerilerini dinleyip, sorularına yanıt verdi. Toplantının başlangıcında
yaptığı konuşmada kent dinamikleriyle iş birliği ve diyalog içinde olmanın
önemine değinen Başkan Seçer, bu tür toplantıların kentin gelişimine büyük
katkı sunduğunu vurguladı.
“Görev
yaptığım sürece bu toplantıları sürdüreceğim”
Bu doğrultuda gerçekleştirilen sivil toplum
buluşmalarının dördüncü serisinin ikinci toplantısında sendika temsilcileriyle
bir araya geldiklerini belirten Başkan Seçer “Dördüncü serinin ilk toplantısını meslek odalarıyla yaptık. Esnaflar,
kadınlar, sosyal sorumluluk vakıfları, yöre dernekleri ile devam edeceğiz.
Bugün sendikalarla beraberiz. Bundan fayda sağladığımız için bu toplantıları
rutin hale getirdik. Belirli aralıklarla Mersin’de yaşayan bütün kesimlerin,
sosyoekonomik grupların, kültürel grupların, sosyal sorumluluk anlayışıyla
çalışan derneklerin, kentle ilgili fikirleri, sorunlara ilişkin yansıttıkları
bize gerçekten çok önemli yarar sağlıyor. Onların önerileriyle, telkinleriyle
yol haritamızı belirliyoruz ve yaklaşık olarak 4 yıllık yönetim süremiz
içerisinde de bu toplantılardan çok net, çok kayda değer yarar sağladığımı
söyleyebilirim” dedi.
Toplantılardan kent dinamiklerinin de
yararlandığına vurgu yapan Başkan Seçer,
“Şu duygu bile çok önemlidir; insanın kendisini değerli görmesi ya da değerli
görülmesi. ‘Ben de buradayım. Benim de bu kente dair söyleyeceklerim,
fikirlerim, liyakatim, birikimim var. Birileri beni de dinliyor’ anlayışı bile
bana göre çok önemli ve değerlidir. Çünkü bunlar toplumumuzun hiç alışık olduğu
şeyler değil açıkçası. Ben bu kentte bu görevi yaptığım sürece de bunu
sürdüreceğim” diye konuştu.
“İdeolojik
görüş şurada dursun, konuşacağımız Mersin”
Bu
topluluğun siyasal anlamda da her kesimi yansıtan bir topluluk olduğunu ve
buluşmalara herkesi davet ettiklerini söyleyen Seçer, “Bu falanca sendika, bu filanca sendika ayrımı yapmadık. İdeolojik
görüş şurada dursun, konuşacağımız Mersin, Mersin’in emek sınıfı, talepleri,
beklentileri; bunlar olduğu için bir arada toplantı yapmanın daha uygun
olduğunu düşündük. Toplumumuzu da aslında genel anlamda buna hazırlamamız
gerektiğini düşünüyorum. Daha doğrusu hazırlamaktan öte bunu hatırlatmak gerek.
Yani ne oldu bize de bu kadar çok ayrıştık, ideolojik olarak kamplaştık?
Siyasetçilerin siyasal söylemlerinden etkilendik. Oysa biz aynı amaca hizmet ediyoruz.
Emek sınıfına hizmet ediyoruz. Yani sen sağ sendika, ben sol sendika, öbürü
milliyetçi sendika; bunların ayırımı da gerçekten 21. yüzyıl dünyasında
entelektüel, birikimli insanlara yakışmayacak düşünce şekli. Entelektüel, iyi
yetişmiş, eğitimli insanda ayrım kavramı olmaz, ayrımcı olmaz. Yani daha
enternasyonal düşünür. ‘Ben dünya insanıyım’ der. Tabi ki dinine, milliyetine,
kültürüne, hüviyetine saygı gösterilmesini ister ama bunu isterken karşı tarafa
da bunu kendisi uygular. Benim düşüncem ve hayattaki anlayışım bu. Onun için
önce kendi kentimizde bir siyasetçi olarak bunu sağlamanın gayretini,
mücadelesini verdiğimi de bilmenizi istiyorum. Ayrımdan, kavgadan, siyasi
kutuplaşmalardan ve gerginliklerden Türkiye'de en fazla rahatsız olan siyasetçilerin
başında geldiğimi de sizlere aktarmak istiyorum” ifadelerine yer verdi.
“Ayda
100-150 bin TL zarar eden hatları ben kaldırdım”
Otobüs hattı açılması ve saatleri hakkında yöneltilen
bir soruyu yanıtlayan Başkan Seçer, bu konunun birkaç kritere göre belirlendiğini
söyledi. Otobüs saatleri için talep olması gerektiğini ve saat/yolcu sayısının
yeterliliği ile efektif olmasının mutlak olduğunu belirten Seçer,“Onun dışında onaylamıyoruz. Daha önceki
dönemlerde farklı saiklerle yapılmış, tek yetkiyi üzerime aldım bu konuda.
‘Yeni hat konacağı zaman, benden son bir olur alın’ dedim. Çünkü arıyor muhtar
bir hat konuyor, arıyor ilçe başkanı bir hat konuyor, arıyor hatırlı bir adam
bir hat konuyor. O hat o hatırlı adamın adına konuyor ama para sizden gidiyor,
halktan gidiyor. Yani öyle hatlar iptal ettim ki, ayda 100-150 bin TL zarar
eden hatları ben kaldırdım, bomboş gidiyor-geliyor. Neymiş beyefendi ilçe
başkanı, o tarihlerde istemiş, bilmem kim istemiş” dedi.
“Muazzam
bir yerleşke yaptık”
Konuşmasına geçtiğimiz hafta CHP Lideri Kemal
Kılıçdaroğlu’nun da katılımı ile açılışı yapılan Toplu Taşıma Yerleşkesi hakkında
katılımcılara bilgi vererek devam eden Başkan Seçer,“Toplu taşıma filomuzu yeniledik. En son 41 otobüsü teslim aldık.
Muazzam bir yerleşke yaptık. Bakın o gün bahsettiğim 272 otobüs ve Toplu Taşıma
Yerleşkesi’nin bize maliyeti güncel rakamlarla 1 milyar 148 milyon TL. Vallahi
ticaret yapan bir adam olsam ihya olmuştum. Otobüsleri o kadar uygun şartlarda
aldık ki, çok uygun. Hani ‘Bedava’ derler ya, hem uzun vadeli hem hibe
kredileri buldum Avrupa'dan. Bunlar doğalgazlı. Bir kere çok iyi bir toplu
taşıma filomuz var. Biz geldiğimizde araçların yaş ortalaması 17.9’du, 2.9’a
düşürdük. Böyle bir toplu taşıma ağımız var. Yeterli otobüsümüz var. Hiçbir
sorunumuz yok. Hattademode olmuşların bir kısmını belediyelere, kurumlara bağış
yapıyoruz” diye konuştu.
“Plajlar halkındır yani Hazine’nindir”
Tarsus’a
plaj talebi üzerine de plajların Hazine’de olduğunu hatırlatan Başkan
Seçer, “Sahiller bize ait değil. Bizim işlettiğimiz 12 plaj var. 12 plajın da
tahsisi bize ait, kirasını ödüyoruz. El adamı gibi biz oraları işletiyoruz.
Tarsus Plajı da Hazine’nindir. Plajlar halkındır yani Hazine’nindir. Oralarda
tahsis vardır. Turizm tesisleri için yapılmıştır. Oradan plaj falan olmaz. Beni
onaylayanlar var. Boğulma hadiselerinin çok olduğu çok tehlikeli bir yerdir
orası ama muazzam bir kumsaldır. Şimdi orada bir düzenleme yapılabilir. Sana
bütün plajı vermezler. Mesela Kızkalesi plajının tamamını bize vermemişler.
Koordinatlarımız belli ya da Susanoğlu; koordinatlarımız belli. Halka açık
kısmı var. Hepsini kimse kapatamaz. Koca bir plaj alanı. 3 bin metrekarelik
bölümünü belediyeye verir, kalan 5 bin metrekarelik bölümünü de halka ayırır.
Açık söyleyeyim Tarsus plajıyla ilgili şu anda bir çalışmamız yok, olduğunu
söyleyen de hayal alemindedir. Çünkü oralar tahsisli. Karpuz ekiliyor, bostan
ekiliyor, çiftçi, köylü oraları işgal etmiştir. Ecri misil ödüyoruz bildiğim
kadarıyla. Bu şekilde kiralama yöntemiyle yapıyorlar” dedi.
Şehir
Hastanesi’ne kreş talebini de yanıtlayan Başkan Seçer, “Şehir Hastanesi çok büyük kapasiteli bir yer. Şehir Hastanesi
doğrudur, yanlıştır, onu tartışmayacağım ama kocaman kampüs. Orada bir kreşin
olmaması. Yok değil mi kreş? Baştan düşünülmediği için yani derme çatma
projeler olduğu için önü sonu yani nasıl nükleer yapıyorlar, imar yok,
kanalizasyon sorunu yaşıyoruz, su sorunu yaşıyoruz çünkü ‘geldik buraya nükleer
yapıyoruz’ yahu yapıyorsun da önce buraya insan akını olacak, ne olacak? Kanalizasyonu
ne olacak, arıtması ne olacak? Buraya hastane yapıyorsun. Binlerce kamu
çalışanı var. Şehir Hastanesi; adı gibi büyük.
Bizim için mantıklı bir öneri olabilir. Bunları da yapacağınız
toplantılarda dile getirebilirsiniz” diye konuştu.
Aile
Sağlığı Merkezleri’nin daha uygun noktalara yapılması yönündeki
değerlendirmeler üzerine de konuşan Başkan Seçer, “Sizin
en büyük sorununuz olan Aile Sağlığı Merkezleri ile ilgili birebirde de
görüşmelerim, spesifik çözüm üretmeye çalıştığım yerler de olmuştur.Bakın Aile
Sağlığı Merkezleri; bizim yapıp kiraya verme gibi bir konseptimiz yok ama bizim
bazı binalarımız var. Başka belediyelerden geçmiş, kurumlardan geçmiş bunları
kullanmıyoruz. Biz bunları çok rahat verebiliriz. Aile Sağlığı Merkezleri makro
sağlık politikalarının bir sonucudur.Biz şimdi 20-21 yıldır aynı yönetim olunca
sanki mahkeme kadıya mülk gibi kafada bir şey oluştu. Bir iktidar 20 yıl
kalabilir. Bir şey demiyorum. 5 yıl kalır, 10 yıl kalır. Merkel 10 yıl yaptı
Almanya'da. Demir Leydi İngiltere'de 10 yıl yaptı. Birçok Avrupa ülkesi, 3
yıllık hükümetler, 5 yıllık hükümetler, demokrasi böyle bir şeydir. Yani 3 yıl
oluyor, aynı Avrupa çemberinde 10 yıl oluyor, 15 yıl da oluyor. 3,5-4 ay sonra
seçim var acaba yeni gelecek” ifadelerine yer verdi.
“Metro konusunda inanılmaz
sıkıntılar yaşadım”
Başkan
Seçer, Mersin Metrosu hakkındaki “Şehre karşı bir muhalefet mi var Ankara’da?”
sorusuna yanıt vererek “3 buçuk ay sonra
seçim var. Ne olacak? Neticede 2019’da ben başkanken Metro’yu yatırım
programına aldırmak için uğraşan benim. Yapan da Sayın Cumhurbaşkanı. Hakikaten
yaptı yani, hatta ‘finansman aramaya çıksın Başkan’ diye yetkili bir Bakan’ı
beni aradı. Cumhurbaşkanımız diyor ki ‘Başkanınız finansman arasın.’ Ama böyle
geldi. İşte az önce bu siyasi gerginlik dedim ya, geldi belediyeleri vurdu.
Başta beni vurdu. Bakın ben size söyleyeyim, bu konuda inanılmaz sıkıntılar
yaşadım. Kamuoyu ile paylaşmadım. Bir sürü enerjimiz gidiyor. Oysa enerjimizi
size hizmet olarak yansıtabilirdik. Daha fazla hizmet. Yaptığımız hizmetler
sizin de takdirleriniz, teşekkür ediyoruz ama gerçekten hani şapkadan tavşan
çıkarma gibi bir şey” dedi.
“Kent müfettişi Alo 185 ve
Teksin’dir”
Seçer,
Teksin uygulamasının çok önemli olduğunu, oradaki tüm talep, istek ve
şikayetlerin kendisine rapor olarak sunulduğunu belirterek, “Alo 185 Teksin’deki çalışan mesai
arkadaşımız aynı zamanda başkan yardımcısı. Neticede şikayetleri alıyor ve
objektif bir şekilde değerlendiriyor, amirine gönderiyor. Asıl kent müfettişi
Alo 185 ve Teksin’dir” dedi.
“Bu kentte memnuniyeti 11 bin
kişi ile sağlıyoruz”
Başkan
Seçer, 11 bin personel ile kent için çalıştıklarını ifade ederek, “Toplam 11 bin kişiyle biz bu memnuniyeti
sağlıyoruz. Bu insanların emeğinin ürünü. Tabii ki burada sevk ve idare önemli
ama bu insanlar hem beyin gücünü kullanıyor hem kol gücünü kullanıyor,
bedeniyle çalışıyor. Bunlar çok önemli. Sendika gelecek, oturacak bizle çatır
çatır pazarlık edecek, hakkını alacak. Biz hakkını vereceğiz ama biz de çatır
çatır kamuya hizmet bekleriz. Bunlar siyasi makamlar diye hep istismar edilmiş.
Emin olun ben buna müsaade edemem. Zaten ben halkçı başkansam aslında halkın
adına ben diyorum ki elemanıma ‘İşini düzgün yap.’ Halkçılık böyle olur. Öyle
lafta olmaz. Sen hizmetini yapacaksın o zaman helal ekmek kazanıyorsun, herkes
sana saygı duyar. Biz beraber yapıyoruz. Ne emeği sömürelim, ne farklı bir
anlayışla siyaseti bize sopa olarak gösterenlere halkın kaynaklarını
sömürttüremeyiz. Herkes işini yapacak” dedi.
Başkan
Seçer, milletvekilliği yaptığı dönemlerde her görüşten siyasetçiyle daha iyi
iletişim kurabildiklerini dile getirerek, “MHP,
HDP, AK Parti o zamanki mecliste grubu bulunan partiler. Hepsi ile cenazesinde,
mutluluğunda görüşürüm. Hiçbir şey bırakmadılar. Bunlar da aynı milliyetçi
adam. Bunlar da muhafazakar adam. Ne oldu Türkiye’ye kardeşim? Ne yaptınız siz
bu Türkiye’ye? Nedir bu halimiz? Ben bunu açık söylüyorum. Yani böyle bir
durumla şu anda karşı karşıyayız. Ama bunlar tabii ki aşılacak. Bunu bir dost
meclisinde, bir durum tespiti ve şikayet olarak da kabul edebilirsiniz”
diye konuştu.
Başkan
Seçer, eğitim, kültür, sosyal hizmet, sanat konularında tasarruf yapılmaması
gerektiğini söyleyerek, okullardaki süt dağıtımlarından 3 çeşit yemeğin 6
liradan vatandaşa sunulduğu Mahalle Mutfaklarına, Aşhane hizmetlerinden, Evde
Sağlık ve Bakım çalışmalarına kadar birçok alanda vatandaşlara hizmet
verdiklerini anlattı. Seçer, “Bunlara
para ayırmaz mı devlet? Devlet dediğin kim?
Devlet sensin, benim. Benim sosyal politikalara bakış açım böyle”
dedi. Sosyal devlet vurgusu da yapan Başkan Seçer, “Babanız var, kimsesi yok. Bir siz buradasınız. Siz kendi karnınızı zor
doyuruyorsunuz. Kim bakacak kardeşim? Devlet bakacak, bunun tasarrufu olmaz.
Benim anlayışım bu” dedi.
“Bu kente her yaptığımız iş
evladiyelik”
Üst
geçitler konusuna da değinen Başkan Seçer, 2. Çevre Yolu’nun transit yol
olduğunu belirterek şunları söyledi:
“5 yılda bir master planları
yapılır. Biz şu anda yaptırıyoruz, yapılıyor, bitmek üzere. Bizden önceki
yapılan master planında 2. Çevre Yolu transit yol. Şimdi Hal Katlı Kavşağı’na
başlayacağız. Vatan Caddesi’ne kadar transit.
Orası 15 kilometre civarında. Şu anda 6 kilometre kesintisiz gidebiliyoruz
zaten. Biz belli yerlerde düzenleme yapıp, katlı kavşağı yaparız. Diğerlerini
kapatırız. Ama katlı kavşak yaptığımız yerlerde de mutlaka merdiven koyuyoruz.
Öyle böyle değil. Şimdi onların maliyeti 20 milyon TL. Düz merdivenler değil
onlar. Dünyada ondan daha moderni, daha güvenlisi yok. Ben size söylüyorum. Bizim
bu kente her yaptığımız iş gerçekten çok ciddi, yani hani evladiyelik deriz ya,
yaptığımız asfalttan, bina, merdivene, üst geçide kadar. Şimdi yeni sistem
kavşağa geçtik, kanalize kavşaklar. 3. Çevre Yolu’nun tamamını da böyle
yapacağız”
“Kültür Park’ın tamamını plaj
yapacağız”
Kültür
Park’ın tamamını plaj yapacaklarını kaydeden Başkan Seçer, “Çok güzel bir çalışma yaptırdık ODTÜ’ye. Sahil benim değil, Çevre Bakanlığı’nın iznini
bekliyorum. İki seneyi aştı. Ben gelir gelmez bunları yaptım. Bakın Hilton ile
İdman Yurdu Meydanı arası rezalettir. Oralar belediyelerin. Kanun açık.
İnatlaşma oldu, geriden gelen davalar var Belediye ile bakanlık arasında. Benim
dönemimde değil, şimdiki Bakan döneminde de değil, tahsis veremiyorlar. Oraya
gidip bir şey yapamıyorum. Geçen Meclis’te gündeme taşıdım. 2. okuma salonunu
oraya yapacağım. Çocuklar çok rağbet etti sahil olduğu için” dedi.
Trafik
sorunu olduğunu ancak bu konuda çok da mesafe aldıklarını sözlerine ekleyen
Başkan Seçer, “4. Çevre Yolu’nu açtık.
Yeni bulvarlar açıyoruz şimdi. Yedi Kardeşler, Vatan Caddesi, 3., 4. Çevre
Yolu’nun 18 uygulaması devam ediyor. Vatan Caddesi’ne bağlayacağız. Yeni
bulvardır. Hal Katlı Kavşağı, Saya Katlı Kavşağı başlıyor. Bu trafiğin seri
akma açısından önemlidir. 3. Çevre Yolu yenilendi. Hem genişledi hem gayet
güzel oldu” diyerek, teknik olarak uygun olan caddelere bisiklet yolu
yaptıklarını söyledi.
“Mersin Belediyesi güçlüdür”
Metroyu
yapacaklarının altını çizen Seçer, “Metro
yapılır. Bakın Mersin Belediyesi güçlüdür. Çok net söylüyorum. Ben acz içinde
bir belediye başkanı değilim. Bakın benim 3 yıl önce, 4 yıl önce geldiğim
durumla kasanın şimdiki durumu bir değil. Ben açık konuşuyorum; çıkan bana
cevabını versin. Çıksın versin, kimsenin sesi çıkmıyor. Borcumuz belli,
harcımız belli, geldiğimiz, teslim aldığımız belli. Bakın her 100 lira gelirime
158 lira borç teslim almışım. 2019’da 1 milyar 498 milyon lira gelirim olmuş.
1,5 milyar lira gelirim varmış. Ne kadar borç devraldık belediyeyi. MESKİ’yi
katmıyorum, o ayrı bir hikaye. 2 milyar 250 milyon lira. Şu anda nasıl
durumumuz biliyor musunuz? Toplamda TL bazında borcumuz aynı kalmış. Dolar o
zaman 5.7’ymiş, şimdi 19 lira ama şimdi de aşağı yukarı 2 milyar 300 milyon
lira borcumuz var. Gelirimiz ne biliyor musunuz? Biz 10 milyar 600 milyon lira
bütçe yaptık. Bunun da 9 milyar lirası en az gelir gelecek. Tahmini bütçemiz.
Aşağı yukarı. Farkı anladınız mı? Yüzde 158 gelirin, her 100 gelirin 158 lira
borcu, her 100 lira gelirin 27 lira borcu var. Tam rakam vereyim. Yani benim
100 lira gelirim var ama 27 lira borcum var. Ama yine 100 lira gelirim vardı.
158 lira borcum vardı. Ben Metroyu yaparım, kredi de alırım yaparım. Yeter ki
normalleşme olsun. Bakanlıklar engellemesin, çok kötü bakıyor finans kurumları
Türkiye’ye. Şu anda zaten krediler de aldı başını gitti. Onun için de çok
umursamıyorum. Hele bakalım Allah kerim. 3-4 ay geçsin bakalım. 200 milyon
liralık harcama yaptık, onu da hesapta kitapta yoktu biz ödedik” dedi.
“Ulaşımdayüzde 76 sübvanse
yapıyorum”
Ulaşım
ücretleri ile alakalı da değerlendirme yapan Başkan Seçer, “Şu anda otobüs ücretlerini siz pahalı buluyorsunuz ama zararımı
söyleyeyim. Makul olan kabul; bu standarttır;
toplu taşımada belediyeler her 100 TL masrafının 50 TL’sini toplar. Şu
anda ben 100 TL masrafımın 24 lirasını topluyorum. Yüzde 76 sübvanse yapıyorum.
Ben bunu yapıyorum. Bakın öğrenci 1 TL. Dolaylı olarak velilerin cebine
gidiyor. Farkında değil. Gelsin abonman kartı alsın Mersin’in her yerinde
mesafe farkı olmaksızın 1 TL yaptık. Yoksa ben de isterim. O zaman anlamı
kalmaz. O zaman toplu taşımayı fesh etmek lazım. Ya da devlet ‘ben bunu
üstleniyorum’ diyecek” dedi.
“Benim görev alanımda hiç
ayrıcalık yok”
Gelen
soru üzerine Kent Kart abonman, dolum gibi işlemlerinin Teksin’e uyarlandığını
söyleyen Başkan Seçer, ibadethane peyzajı ve asfalt taleplerini de tek tek
yanıtladı. Mersin Büyükşehir’in görev alanına girmeyen pek çok noktada asfalt
çalışmaları yaptıklarını anımsatan Başkan Seçer, “Şevket Sümer'e, Çay’a, Çilek’e gidin, lütfen bir gidin ve yolları
görün. Hepsini Büyükşehir yaptı. İlçe belediyelerinin yerlerini bile Büyükşehir
yaptı. Gidin Gülnar’ın herhangi bir grup yoluna, Tarsus'ta Yenice’ye kadar gidin
bakın ne yol yapmışlar. Biz her yere yapıyoruz. Bize oy verdi vermedi
demiyoruz. Bakın ben en az oy aldığım yerlerden en fazla saygıyı görüyorum
Belediye Başkanı olarak. Gelin buyurun Erdemli’ye gidelim, Mut’a gidelim,
nereye istiyorsanız gidelim. Benim görev alanımda hiç ayrıcalık yok. Görev
alanım dışında çok talepler oluyor ama bunlar benim görev alanım değil. İlçe
sokakları benim görev alanım değil. Ana cadde benim ama karşı cadde benim
değil. Köyü ilçeye bağlayan yol benim ama içindeki yol benim değil. Bunların
ayrımını yapmak lazım” ifadelerini kullandı.
“100 bin ton asfalt benim görev
alanım dışına gitmiş”
Başkan
Seçer, görev alanı olmasa da bazı noktalarda vatandaşın sıkıntı çekmemesi adına
asfalt çalışması yaptıklarını ifade ederken, sosyoekonomik anlamda sıkıntılı
noktalara hizmet konusunda bonkör davrandıklarını belirtti. Başkan Seçer, “100 bin ton asfalt benim görev alanım
dışına gitmiş. 700 bin ton asfalt kullanmışım, 600 bin tonu kendi görev alanım,
100 bin ton benim alanım değil. Biz bunları da yapıyoruz. 100 bin ton demek;
yaptım, çıktım 150 milyon lira para demek. Böyle de bir durum söz konusu. Hem
okulların hem camilerin taleplerini karşılamaya çalışıyoruz. Hepsini yapmamız
mümkün değil. 1500 camiden talep gelmiş ve hepsini temizlemişiz. Geçen yılın
skoru bu.Bu yıl da gelir 2 bin yine yaparız. Hiç sorun yok” dedi.
Emekli
evi ve kreş sayılarını artıracaklarını söyleyen Başkan Seçer, “Şu anda ilçeler dahil 9 ayrı yerde;
Akkent, Çilek, Erdemli, Kurdali, Mezitli, Yenişehir, Silifke, Bozyazı ve
Gülnar’da kreş açmak için çalışmalar var. Bir de Mezitli Viranşehir’de Emekli
Evi çalışması var. Yine Anamur’da var. Hem okuma salonu, hem emekli evi yan
yana” dedi.
“Birçok otogar yapılmış. Bunlar
kaynak israfı”
Kreş ya
da eğitim merkezi açarken mevcutta boş olan kamu binalarını
değerlendirdiklerini ifade eden Başkan Seçer, “Çok boş bina var. Tahsisi alınabiliyorsa, kamu binalarını; yoksa
veriyoruz kirasını hemen kreşse kreş, dershane ise dershane 6 ay içerisinde açıyoruz.
Daha ekonomik oluyor. Bana göre daha az kaynak israfı oluyor. Bir yere bir bina
yapıyorsun, senden sonraki belediye başkanı geliyor; ‘bu uygun değil’ diyor,
kapatıyor. Orada bina çürüyor. Örnekler çok var. Birçok otogar yapılmış; Gülnar
otogarı bomboş değil mi? Yeni yapılan Anamur otogarı bomboş. Şimdi onu
çeviriyoruz. Bütün birimlerimizi oraya alacağız. Tarsus otogarı bomboş. Mersin
otogarı yüzde 70 dolu. Bunlar kaynak israfı. Bunlardan uzak kalmak lazım” ifadelerini
kullandı.
“Eğitimsiz
toplum çürüyen toplumdur bizim gözümüzde”
Öğrencilere her türlü imkanı sağlamanın gayreti
içerisinde olduklarını söyleyen Başkan Vahap Seçer “Çok güzel okuma salonlarımız var, 9.’sunu açtık. Çok göz önünde,
fantastik bir yerde olduğu için ilgi çok güzel. Çorbasıymış, yemeğiymiş; bakın
üniversite kapılarında 6 TL’ye yemek veriyoruz, çamaşırhanesi, her şeyini
veriyoruz. 1 TL’ye otobüs imkanı sağlıyoruz. Dershanelerde 6 bin 500
öğrencimiz, 350’ye yakın öğretmenimiz var. Her yerde var. Özellikle
dezavantajlı noktalarda. Yenice’de de var, merkezde de var, Tarsus’ta da var
ama Gülnar’da, Aydıncık’ta, Silifke'de, Anamur’da, Bozyazı’da. Bütün ilçelerde
var, Çamlıyayla zaten Tarsus’a geliyor. Biz çocuklarımızın eğitimini
önceliyoruz. Eğitimsiz toplum çürüyen toplumdur bizim gözümüzde”
ifadelerini kullandı.
“Bu
ülkede herkes kurnaz, garip halkın dışında”
Bisiklet yolları yapmaya devam edeceklerini ifade eden
Başkan Seçer, Kent-Bis şubelerinin de kente yaygınlaştırılacağını söyledi.
Scooter kullanımının yaygınlaşması hakkında da Büyükşehir Belediye Başkanı
olarak konuyu yakından takip ettiğini vurgulayan Başkan Seçer “Scooter firmaları getiriyor kamyon kamyon,
izinleri yok. Biz toplatıyoruz, onlar bırakıyor. Benim bir karakterim var;
üzerime gelmişse yapmam ben, ‘Yapmıyorum’ dedim. Şimdi çok şükür bir yasa çıktı
Çevre Bakanlığı’ndan, Bakıyorum her tarafta scooter. Bunlar kazaya neden
oluyor. Bundan sonra takip edeceğiz. Bize bedelini ödüyor. Bunun bir harcı var.
100 tane ödüyor, 500 tane koyuyor. Biliyorsunuz bu ülkede herkes kurnaz, garip
halkın dışında” diye konuştu.
“Kesinlikle
çok güzel bir ekmek fabrikası yapacağım”
Halk Ekmek konusunda yöneltilen bir soruyu
cevaplandıran Başkan Seçer konu hakkında şunları söyledi: “Hareket alanım yok. Şu anda tam kapasite çalışıyoruz. 45 bin somun, 2
bin 600 çeşit ekmek, roll ekmek 29 bin, toplam 76 bin 600 ekmek çıkartıyor.
Şimdi 24 saat esasına giriyorlar. Biraz daha üzerine koyacak. 43 büfemiz var,
bunlar genelde görece geliri düşük insanların alacağı yerlerde. Bizde 2.5 TL şu anda, Türkiye’nin en ucuz
ekmeği. Çok yakın zamana kadar 1.5 TL’ydi. Dikkat ederseniz 5 TL oldu ekmek.
Arazi sorunumuz var, belediyemizin arazisi yok. Yeni projeyi hazırlattım, Allah
nasip eder, yani aday olurum, kazanırım, Belediye Başkanlığım bir dönem daha
devam eder, görev süremde bir sıkıntı olmazsa, kesinlikle çok güzel bir ekmek
fabrikası yapacağım. Ekmek fabrikası zararda etmeyecek. Öyle bir tasarladık ki
ekmek üretecek, oradan zarar edecek ama türev ürünler üretecek, ondan kar
edecek. Yani yoksul, gariban adama ucuza ekmek vereceksin. Ama adam diyet
yapıyor, diyet ekmeği ver, tam buğdaylı ver ve oradan da para kazan.”
“Ben vatan sevgimi, zekâtım
saymam onların vatan sevgisine”
Büyükşehir’de
gerçekleşen işe alımlarda son derece şeffaf olduklarını vurgulayan Başkan
Seçer, “Bu konuyla ilgili tek cümle
söyleyeceğim. Bu konu her belediyede istismar edilir. Çok net, açık
yüreklilikle ve vicdanen de rahat söylüyorum. Eğer bir istismar varsa bile bu
konu en az Mersin Büyükşehir’de istismar ediliyordur. Siz söylenenlere
bakmayın. Biz ahmak falan değiliz. Onlardan çok daha zekiyiz, çok daha çalışkanız.
Ben vatan sevgimi, zekâtım saymam onların vatan sevgisine. Ben bir eleman
alırken bir kere vasıflarına bakarım” dedi.
Göksoy: “Bu tür buluşmalar
değerlidir, kıymetlidir”
DİSK
Genel-İş Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy, Başkan Seçer’in STK buluşmalarını
insanların hem önemsendiği hem de eksikliklerini çok rahat dile getirdiği bir
ortam olduğunu belirterek “Bir belediye
başkanının kentle sorunlarını ortaklaştırması bizim için çok önemli, kent için
de çok önemli. Kentteki sıkıntıları, sorunları herkes bilemez. Emek alanında
muhtarlarla, odalarla, sendikalarla, sivil toplum örgütleriyle toplantılar
yapılıyor. Bu aslında kentin bütününü kapsayan bir girişimdir. Bu tür
buluşmalar bizim açımızdan değerlidir, kıymetlidir. Kıymetini bileceğiz ve bu
kente değer katan Vahap Seçer’in değerini bileceğiz” dedi.
Dr.Şen: “Yapacak, söyleyecek,
değiştirebilecek çok şey var”
Başkan
Vahap Seçer’in toplumun farklı kesimleri ile gerçekleştirdiği bu toplantıları
çok değerli bulduğunu söyleyen Genel Sağlık-İş Mersin Şube Başkanı Dr. Gürbüz
Şen ise “Aslında ben gençliğimde de
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin Kent Konseylerinde, Gençlik Kollarında
çalışmalar yaptım. Daha çok yapmak lazım, daha çok bir araya gelmek lazım.
Daire başkanları ile daha çok bir araya gelmek lazım. Yapacak, söyleyecek,
değiştirebilecek çok şey var. Hep birlikte çok daha güzel işler başarabiliriz
diye düşünüyorum. Sağlık çalışanlarının özellikle son 20 yıldır çektikleri
eziyetleri herkes biliyor. Ama geçecek bunlar diye düşünüyoruz biz”
dedi.
Sümbül: “Bu buluşmalara çok değer
veriyoruz”
Eğitim-Sen
Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül de
“Vahap Başkan seçildiğinden bu yana kentin bileşenleriyle yaptığı bu
buluşmalara çok değer veriyoruz. Bizler de hem bu buluşmalara katılarak hem
bunun dışında özgün önerilerimizi, görüşlerimizi paylaşarak bunların kentte
hayat bulması için, kentin yaşamına dokunabilmek için sendikalar olarak katkı
sağlamaya çalışıyoruz. Değerli bir buluşma.Çünkü bir Belediye’nin bir rutinde
yaptığı işler var; bir de gerçekten kentin yaşamına dokunan, kenti değiştiren,
değiştirirken bunu kentteki bileşenlerle, sivil toplum örgütleriyle, her bir
bireyin kendisiyle birlikte yapması, onların görüşlerini alması önemli.
Belediyeciliğin sosyal, halkçı, demokratik, kapsayıcı boyutu bizim için son
derece önemli, olmazsa olmaz. Bu da onun parçalarından bir tanesi” dedi.