Mersin Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi işbirliğinde, Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (BÜPAM) çatısı altında yer alan Erken Çocukluk Birimi “Bebek95” projesi, Mersin’de uygulamaya geçecek. ‘Mersin95’ ismiyle dezavantajlı, depremden etkilenip kente gelen hamilelere ve 0-3 yaş arasında çocukları olan ailelere ev ziyaret temelli aile rehberliği desteği verilecek.
Bebek95 projesi nedir?
Adını Dünya
Sağlık Örgütü tarafından 3 yaşında sağlıklı bir çocuğun ortalama boyu olarak
kabul edilen 95 cm’den ilham alan Bebek95 biriminde, doğum öncesinden 3 yaşına
kadar bebeklerin temel gelişim süreçlerini destekleyen çalışmalar yürütülüyor.
Projenin amaçları arasında; 0-3 yaş döneminin kritik önemine dair toplumda
farkındalık yaratmak, bilimsel veriler ışığında erken çocukluk gelişimine
yönelik aile-odaklı erken müdahale programları geliştirmek, yoksulluk,
mültecilik statüsü gibi dezavantajlı koşullarda yaşayan ailelerdeki bakım verenler
ile bebeklerin bu programlardan faydalanması için yerel yönetimler, sivil
toplum kuruluşları, kamu ve özel sektör kuruluşları ile işbirlikleri
geliştirmek, erken müdahale programlarını uygulayan saha ekiplerine destek
sağlamak, programların aileler ve çocuklar üzerindeki etkilerini araştırmak ve
kanıt-temelli programların daha fazla sayıda çocuk ve aileye ulaşmasını
sağlamak yer alıyor.
Benveniste: “Mersin Büyükşehir Belediyesi ile
beraber ‘Mersin95’i başlatma kararı aldık”
Boğaziçi Üniversitesi bünyesindeki Bebek95 Erken
Çocukluk Birim Koordinatörü Uzman Psikolog Hande Benveniste, Bebek95 projesinin
detaylarından bahsederek, “2017 yılında
Bernard van Leer Vakfı ile beraber çalışmaya başladık. 4 ilçe belediyesinde
programın etkisini ölçen bir pilot araştırma yapıldı. Hamilelik ile başlayan,
doğumdan sonra da iki haftada bir annelerin ziyaret edildiği bir ev ziyareti
programı oluşturduk. Burada annenin ruh sağlığı, anne çocuk ilişkisi, çocuğun
gelişimi, beslenme gibi konularda anneye destek sunmaya başladık. Bunun için
yerel yönetimlerde ekipler eğitip, onlara saha desteği verip, bunun
sürdürülebilir bir program olması için uğraş verdik. Araştırma projesinin
sonunda elde ettiğimiz olumlu sonuçlar, bizi bunu Türkiye'de yaygınlaştırma
yoluna itti ve Boğaziçi Üniversitesi’nde bir merkez kuruldu. Şu anda da
yaygınlaştırma sürecindeyiz. Son yaşanan üzücü olaydan sonra, depremi yaşamış
kişilere destek verebilmek amacıyla, Mersin Büyükşehir Belediyesi ile beraber
‘Mersin95’i başlatma kararı aldık” dedi.
“Büyükşehir
Belediyesi hızlı bir şekilde ekip oluşturdu”
Benveniste, Büyükşehir Belediyesi’nin proje için
hızla çalıştığını anlatarak, “Mersin
Büyükşehir Belediyesi hızlı bir şekilde ekip oluşturdu. Şimdi bizler gelip, bu ekibe
eğitim vereceğiz. Aynı zamanda, özel duruma göre bazı yeni modüllerde
ekleyeceğiz. Daha sonra depremden etkilenen hamile veya 0-3 yaş çocuğu olan
annelere, ailelere destek vermeye başlayacağız. Programın en önemli özelliği
süreklilik. Yani biz iki haftada bir, ki şimdi deprem yaşamış ailelerle haftada
bir temas kurarak, sürekli irtibat halinde olacağız. Onlara bilgi vermenin
ötesinde; uygulama becerilerini, ebeveynlik becerilerini geliştirmek, davranış
değişikliği yaratmak, kafalarındaki çocuk resmini değiştirmek, takdir etmek,
olumlu düşünme gibi beceriler kazandırmaya çalışıyoruz.Tabi bunları verirken
çok büyük bir güven ilişkisi oluşuyor. Annenin kendini değerli hissetmesi, becerileri
geliştikçe, çocuğundaki gelişimleri gördükçe özgüveninin yükselmesi ve bunun
neticesinde de tüm aileye yansıyan olumlu bir etkisi oluyor. Biz bu sürekli
temasla, bu güven ilişkisiyle onların yanında olmak istiyoruz ve ayrıca tüm
ailede gerekli olabilecek ihtiyaçları da, belediyenin gerekli birimlerini
yönlendirerek tespit etmiş olabileceğiz” ifadelerine yer verdi.
Bebek95 projesinde yer alan 95 rakamının anlamını da
açıklayan Benveniste, “‘95’, 3 yaşında sağlıklı bir çocuğun, Dünya Sağlık
Örgütü tarafından kabul edilen boy ortalamasıdır. Biz diyoruz ki; eğer bir
şehre 95 santimden bakarsak, sorunları görüp çözersek, aslında herkes için,
yaşlılar için, engelliler için, yetişkinler için sorunları çözmüş oluruz, daha
yaşanabilir bir şehir oluştururuz. Kent95 olarak bilinen ve dünyada çeşitli
ülkelerde uygulanan bu programın bir ayağı bizim yaptığımız ev ziyareti
programı, bir ayağı kamusal alanları 0-3 yaşa göre dönüştürmek ve bir diğer önemli
ayağı ise bütün bunları veriye dayalı yapabilmek” diye konuştu.
Benveniste, Mersin’de erken çocukluk dönemi ile ilgili yapılan çalışmaları beğenerek takip ettiğini belirterek, “Mersin’e ilk defa geldim. Son bir yıldır, Mersin’de kadın ve çocuklukla ilgili yapılan her türlü çalışmayı büyük bir heyecanla izliyordum ve çalışmak nasip oldu. Böyle bir ekiple, böyle bir erken çocukluk anlayışı ve farkındalığı olan bir belediye ile çalışmak gerçekten çok heyecan verici. Umarım çok güzel bir şekilde programı oturtabiliriz ve çevreye de yaygınlaştırabiliriz” dedi.
Foggo: “Depremden etkilenen hamile kadınlara yönelik ilk pilot proje olacak”
Cumhuriyet Halk Partisi Yoksulluk Dayanışma Koordinatörü Hacer Foggo ise, daha önce de Mersin’i ziyaret ettiğini ve Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal projelerini incelediğini ifade ederek, “Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin yoksullukla ilgili projelerini incelemiştik. Zaten genel anlamda çok iyi çalışıyor Mersin Büyükşehir Belediyesi” dedi.
Foggo, bu kez ziyaretlerinin sebebinin Bebek95 projesinin Mersin’e taşınması olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Bugün
burada olmamızın nedeni, Mersin95 projesinin hayata geçecek olması. Daha
doğrusu, Bebek95 projesinin Mersin'de de hayata geçecek olması.Şu açıdan çok
önemli proje; Birleşmiş Milletler’in rakamlarına göre, deprem yaşanan
bölgelerde 240 binin üzerinde hamile kadın var. Mersin’i de düşündüğümüz zaman,
buraya depremden etkilenen 400 bin üzerinde insantaşındı. Bunların arasında hamile
kadınlar da var ve onlara yönelik bir proje burada hayata geçecek. Depremden
etkilenen hamile kadınlara yönelikilk pilot proje olacak. Çok önemli, çok
kıymetli bir proje olduğunu düşünüyorum. Bundan sonra, belki başka bölgelerde
de yaygınlaşacak. Niye önemli? Çünkü Türkiye'de özellikle erken çocukluk
eğitimine, 0-3 yaşa yönelik çok fazla proje yok. Ama aslında bütün karakter ve
kişilik de aslında o dönemlerde başlıyor. Yani erken çocukluk döneminde başlıyor
ve bu anlamda da çok önemli. Bir de depremden etkilenen anneler açısından da
çok önemli bir proje olduğunu düşünüyorum. Büyükşehir Belediye Başkanımız Vahap
Seçer ile de bir toplantı yaptık. Kendisi de bu projenin hayata geçeceğinden
dolayı çok mutlu. Kendisine de buradan teşekkür ediyorum.”