KİMSE BİLMİYOR
Yanık bir efkârla başlarken söze
Aşkla dolduğumu kimse bilmiyor
Beni benden alan o bir çift göze
Vurgun olduğumu kimse bilmiyor
Deli dolu bir his yaşarken serde
Ümit limanında olduğum yerde
Yük edip yürekte dermansız derde
Düşüp kaldığımı kimse bilmiyor
Aşkın küllerinden kalan izlere
Kadere râm olmuş kırgın sözlere
Sazın tellerinden türkü gözlere
Vurup çaldığımı kimse bilmiyor
Sözcükler bir enkaz artık bil diye
Ruhtan tene akan yaşı sil diye
O vefasız yâre n'olur gel diye
Haber saldığımı kimse bilmiyor
Umarsız ateşle kuru dallardan
Yükselirken arşa saran kollardan
En az benim kadar yalnız yollardan
Gidip geldiğimi kimse bilmiyor
Geceyle sızlayan onmaz sancıya
Gülmeyen bahtımı soran hancıya
Çaresiz edayla bunca acıya
Bakıp güldüğümü kimse bilmiyor
Kuruldu fezâda bir şems-i bahâ
Ömrümün çölünde olmadı vaha
Şu hayattan her gün bir parça daha
Kopup öldüğümü kimse bilmiyor.
Kimse bilmiyor...