Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi’ne bağlı Tarsus Doğa Parkı, binlerce hayvanın yaşam alanı olmasının yanı sıra, yaralı hayvanlar için de rehabilitasyon merkezi özelliği taşıyor.
Farklı
türlerden binlerce hayvanın yaşam alanı olan Tarsus Doğa Parkı, aynı zamanda yaralanmış
yırtıcı ve yaban hayvanların tedavi ve rehabilitasyonlarının yapıldığı bir
merkez özelliği taşıyor. Doğada avcılık, kaza ya da diğer nedenlerle yaralanan hayvanlar,
Doğa Koruma ve Milli Parklar Mersin Şube Müdürlüğü aracılığıyla Tarsus Doğa
Parkı’na getiriliyor. Tarsus Doğa Parkı’na getirilen hayvanların tedavisini
üstlenen uzman ekip, iyileşen hayvanları Doğa Koruma ve Milli Parklar Mersin
Şube Müdürlüğü ekipleri aracılığıyla doğaya salarken, doğada yaşamını
sürdüremeyecek durumda olanları ise Tarsus Doğa Parkı’nda uygun ortam oluşturarak
misafir etmeye devam ediyor.
Serpin: “Burası aynı
zamanda Çukurova’nın tedavi ve rehabilitasyon merkezi”
Hayvanat
Bahçesi, Yaban Hayatı ve Eğitim Şube Müdürü Veteriner Hekim Nilay Serpin, Tarsus
Doğa Parkı’nın sadece hayvanların yaşamlarını sürdürdüğü bir yer olmadığını, aynı
zamanda tedavi üssü olduğunu belirterek, “Burası
Çukurova’nın sadece hayvanat bahçesi değil, aynı zamanda tedavi ve
rehabilitasyon merkezi. Bölgemizde yapılan avcılık veya diğer sebeplerden
dolayı yaralanan yırtıcı ve yabani hayvanlar, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel
Müdürlüğü tarafından bize ulaştırılıyor. Tarafımızdan tedavisi yapılıp rehabilitasyon
sürecini tamamlayan hayvanları, doğal ortamlarına bırakılmaları için Doğa
Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ekiplerine teslim ediyoruz. Doğada
yaşamını sürdüremeyecek şekilde yaralı ve zarar görmüş hayvanların ise, kendi
bünyemizde yaşamlarını idame ettiriyoruz” dedi.
2021
yılında 209 hayvanın tedavi edilerek doğaya salındığı, 169 tanesinin de Tarsus
Doğa Parkı’na yerleştirildiği bilgisini verenSerpin,“2022 yılında ise 94 hayvan tedavisi tamamlanıp doğaya salınırken, 66
tanesi hayatına bizimle devam ediyor. 2023 yılında ise şu ana kadar 93 hayvanın
tedavisi tamamlanarak doğaya salınırken, 13 tanesi de bizimle yaşamaya devam
ediyor. Görme yetisini avcılık ve kaza gibi sebeplerle kaybetmiş
veya herhangi bir uzvunu kaybettiğinden dolayı doğada yaşamını sürdüremeyecek
olan hayvanlar yaşamlarını burada devam ettiriyorlar” diye konuştu.